kullanılmayan, atılması gereken (bkz:
çöp kutusu) ve artık mümkünse bizden uzak dursun dediğimiz her şey. yeni nesil ağzını epey bozduğu için bu kelimeyi de olur olmadık yerde kullanmaktadır. özellikle de film, dizi, oyuncu değerlendirmeleri yaparken "çöp abi bu yeaa" diyerek ağzını yaya yaya konuşmaktadır. duyulduğunda lahmacun küreği ile ağza vurulasıdır.
2000-2012 yılları arasında çocukluğunu ve gençliğini geçirmiş harika nesildir. efendim özellikle de internet cafelerde, metin2, knight, dota gibi oyunlarla dirsek çürütmüştür. tripkolic, ceza, sagopa kajmer gibi müzisyenlerin müzikleriyle ruhunu beslemiştir. veee son olarak msn gibi şu an çöp olmuş uygulamaların tadına doyasıya varmıştır. bunların hepsini de windows xp ile gerçekleştirmiştir. velhasıl taş gibi bir işletim sistemidir. ayrıca o dönem zengini de fakiri de e-250 kullanırken şimdiki uçurumu gördükçe gözlerim yaşarıyor.
(bkz:
ağlamıyorum gözüme toz kaçtı)
hayatta ne yapacağını bilmeyen insan modelidir. efendim genellikle hepimizin hayatında bir amacı bulunur. yeni bir meslek sahibi olmak, evlenmek, iş kurmak, asker olmak vs bunlardan sadece birkaçıdır. ancak bazen nadir de olsa bir insan hiçbir amacı olmadan da yaşayabilir. bu gibi insanlara ne yazık ki acıyorum.
(bkz:
işsizler)
çok samimi söylüyorum bu görseller nedeniyle sigarayı bıraktım. evet yanlış duymadınız. cebimde böylesine iğrenç görsellerin (özellikle de o bebekli olanı) taşımak istemiyorum. zamanında sigara paketini masaya koyunca marlboro mu parliament mi diye bakılır ve wuuuu çekilirdi. şimdi ığğğğk çekilmektedir. sonuç olarak amacını gayet de uygun bir şekilde yerine getiren resimlerdir.
hazırlanması gereken ve hazırlandıktan sonra da 6 ayda bir defa kontrol edilmesi gerekilen acil durum çantası. bu çanta içerisinde fenerden düdüğe, ilk yardım malzemelerinden bozuk paraya, konserve gıdadan battaniyeye kadar acil durumda kullanılabilecek tüm eşyalar bulundurulmalıdır. bu sayede depremde kullanıldığı gibi yangın ve sel gibi doğal afetler başta olmak üzere birçok acil durumda faydalanabilirsiniz. kişisel tavsiyem, ev içerisinde bu çantadan en az 2 tane bulundurulmalıdır. biri kapı girişine diğeri de sıklıkla vakit geçirdiğimiz yatak odasına olabilir. zira deprem sırasında bu çantayı elinize alabilirseniz, enkazın altında günlerce kalsanız da kısmi olarak hareket edebiliyorsanız çanta içerisindeki malzemeler size günlerce yeter.
farklı bir tarzı olduğu konusunda tüm türkiye hemfikir aslında. yaşanan olaylar (özellikle de şu afetler) biraz tesadüfi biraz da hatalar sonucu büyütülüyor. aslında ekrem başkan da biliyordur bu durumu. yani afet sonrası tatil yapınca insanların rahatsız olacağının farkındadır. zaten troller imamoğlu fazladan nefes alsa eylem yapacak. bu nedenledir ki açıklamalarında özür falan dilemiyor ya da gayri samimi bir açıklama yapma gereği duymuyor. bilakis eleştirileri görmezden geliyor. buna alışın diyor. haklı bir şey çünkü kendisi de insan ve yapabilecekleri ya da yetkileri sınırlı. yav adamdan nasıl cumhurbaşkanının yaptığı şeyleri beklersiniz? adam alt tarafı il başkanı be.
katılıyor ve katılmakla birlikte çıtayı bir seviye daha yükseltmek istiyorum. tüm şeyhleri falancaları topla, sokaktaki bir kuştan faydalı olamazlar. kuş dediğimiz en azından cıvıldıyor ve hoş bir ses çıkarıyor. bunların ise bel altını ve küçük çocukların mahrem yerlerini düşünmekten başka işleri yok. üstelik sesleri de çirkin. artık bir an önce bu gibi zihniyete sahip insanların bu ülkede barınamayacak seviyeye gelmesini umut ediyorum.
işin aslı şu ki, başkent gazdan kızılaya ve oradan da ensara uçurulan paralar, ensara uçurulduğu anlaşılınca ensardan da vakit geçmeden türgeve aktarılmıştır. türgevdeki amacı ise abd'de yapılacak olan yurt binasına destektir. bina yıllardır yapılmadığı gibi neden bu kadar aracı şirket kullanıldı onu da anlamadık. hayır başkent gazdan türgeve de yollayabilirdiniz zira artık ülkede size karışan eden yok. halk ise gelen doğalgaz faturaları ile başından kaynar su dökülmesi suretiyle ısınmaya devam ediyor. etsin.
göz göre göre yapılmış olan rezalettir.
bu ne amk? dedirten virüstür. ulen önüne gelen virüs yırtık dondan atlar gibi insanları tek tek öldürmeye başlıyor. bu işin içinde kesin olarak bir ipnelik olduğunu seziyorum sözlük ahalisi. bu gibi oyunlara gelmemek ve c vitaminini elden düşürmemek gerekir. benden söylemesi. meraklıları için
kaynak
corona virüsünü araştırmak için olay mahalline gideceğini bildiren ruhi çenet, bu açıklamasından sonra twitterda alay konusu olmayı başarmış görünüyor. zira herkesin istediği gibi benim de tek temennim gidip de dönmemesi. hatta mümkünse asyadan gelen tüm uçuşların yasaklanması ve bir süre herkesin karantina altına alınması. bu virüse karşı aşırı tepkiliyim.
imamoğlu başkanın yaptığı gereksiz ve saçma açıklamadır. evvela böyle bir açıklamaya ihtiyacı yoktur kendisinin. yapması gerekeni yapmış ve sonrasında her aile babası gibi tatili çocuklarının yanında geçirme kararı almıştır. bu noktada bir sorun göremiyorum. ancak insanlarımız duygusal ve çabuk galeyana gelebiliyorlar. herkesin istediği şey aslında imamoğlu elazığda aylarca kalsın ve zaten yüzlerce yetkili işlerini yapmaktayken o da başlarında korkuluk gibi beklesin. insanlarımız icraattan çok o icraatın nasıl reklam edildiğine takılıyor. size ne? adam yapacağını yaptı ve çekildi.
bakan albayrak (bkz:
damat) yapılan zamların yetersiz olduğunu söylemişti bundan birkaç gün öncesi. demek ki diğer zamlar da yoldalar. umarız yolda olan bu zamlar, avrasya tünelinden geçiş bedellerini ödeyecek kadar yüklü gelirler. aman allah korusun zamlarımız yolda kalmasın.
akıllara bir daha levent kırcanın o müthiş "zamcık" sözcüğü gelmektedir.
olur olmadık yerde gelen burun karıştırma ve ayak, koltukaltı koklama isteği. kesinlikle büyük bir sapıklık olsa da asla ve asla karşı koyamadığım şeylerdir. özellikle de insanın kendi ayağına karşı bu kadar hassas olabilmesi beni şaşırtıyor. zira kendisiyle uzun zamandır sevişiyoruz. daha fazla sapıtmadan gideyim ben.
sivassporlu bir dayının söylediği ve bir anda patlama etkisi yaratan söz. dayının sigara paketindeki fotoğraftaki adam olduğu konusunda büyük şüpheler var. videoyu izlemeyen ve yeniden izlemek isteyenler için şöylelemesine
bırakıyorum . dikkat ediniz, bağımlılık yapabilir.
esasen burda herkesin anlattığı gibi karamsar ya da kötü bir kavram değildir yalnızlık. eğer kaliteli bir yalnızlıksa zaten gereksiz kalabalıklardan kat kat iyidir. fakat insan yalnız olmak istemediği halde yanında kimseyi bulamıyorsa o zaman yapması gereken arkadaşlık ilişkilerindeki tavrını gözden geçirmesi gerektiğidir. bu durum genellikle kişinin iç yaşantılarından kaynaklanmaktadır.
değişik bir deneyimdir erasmus. ispanyada erasmus yaptığım dönemde tüm avrupayı boydan boya gezmişliğim bulunmaktadır. tabi daha sıcağı sıcağına döndüğüm için hala sık sık özlem duymaktayım. dönüldüğü zaman en çok rahatsızlık duyulan durum, avrupa ile türkiye insanı arasındaki farktır. bu fark öylesine büyüktür ki insanı hayattan soğutabilir. özellikle de giresun gibi bir şehirde okuyorsanız döndüğünüzde birkaç yüz yıl geriye gitmiş hissi yaşayabilirsiniz.
"polis olmasaydın katil olurdum. çünkü sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir"
şeklinde örnek verebileceğim behzat ç repliğidir. aynı zamanda uzun bir tiradın da parçasıdır. daha uzun halini internet üzerinde bulabilirsiniz.
bundan yaklaşık 17 sene evveldi, abimle tahterevalli oynuyorduk. abim benden büyük ve kilolu olduğundan beni havada sabit bir şekilde tutardı. tabi çocuğuz neyin ne olduğunu da bilmiyoruz. indir dedim indirmedi ben de atladım tahterevalliden. atlayış o atlayış, sonra birkaç gün hastane falan derken bi sorun olmadı.
tanım: kişinin anlamlı ve bütün olarak anımsayabildiği en eski tarihli hede.
adını yeni duysam da kısa sürede beni kendine bağımlı yapan müzisyendir. ben öyle diğer rapçiler gibi görmüyorum adosu. yani autotune yok, gereksiz baslar yok. müzikleri her kesimin dinleyebileceği kadar genel ve kaliteli. özellikle de sabahtan geceye ve gri parçalarını ne pop ne rap ne de rock müziklerine yakın görüyorum. hepsinden öte, farklı bişey bu.
rivayete göre virüs insana bulaştığı andan 24 saat içerisinde kişiyi öldürüyormuş. ağzımız açık izliyoruz bakalım sonumuz ne olacak. şakası bir yana da ocak ayında bi uzaylı istilası gelmedi başımıza. neyse 3 gün kaldı o zamana kadar bakalım başımıza daha neler gelecek.
öldürücü güce sahip öldürülesi virüs.