#2642
beden diliniz ne anlatıyor?

günlük hayatımızdaki gerçeklerden en önemlilerinden birisi de şüphesiz iletişim. gerek aile, gerekse iş hayatımızda başarılı bir iletişim kurmak için sadece güzel konuşmak, onları ikna edebilme yeteneğine sahip olmak veya birkaç yabancı dil bilmek yeterli olmuyor.

iletişim denilince, ilk olarak kullanılan dil, kelimeler ve konuşma biçimleri anlaşılsa da sosyal psikolojialanında yapılan araştırmalar, etkili bir iletişimde, sözsüz mesajların, sözle yapılanlardan çok daha etkili olduğunu gösteriyor. yüz yüze ilişkilerde kelimeler yüzde 10, ses tonu yüzde 30, beden dili ise yüzde 60 önem taşıyor. çoğu zaman fark etmeden kullandığımız beden dilinin, sandığımızdan çok daha fazla alana etki ettiği biliniyor. örneğin, beden diliyle gönderdiğiniz mesajlar bir iş görüşmesinde işe kabul edilmenizle sonuçlanacağı gibi, aranan tüm özellikleri taşısanız da beden diliniz ile yaptığınız hareketler seçilmenizi engelleyebiliyor. bu yüzden doğru mesaj alıp, doğru mesajlar verebilmek, doğru ilişkiler kurabilmek için, iş hayatından, özel ilişkilere kadar, yaşamın her yönüne etki eden beden dilini etkili kullanmayı öğrenmek gerekiyor.

beden zihnin uzantısıdır ve düşünce davranışlarda bir iz bırakır. insanların beden dilini okuyarak onların düşünce kişilik yapılarını çözebilirsiniz. karşınızdaki insanları daha iyi tanıyıp onlarla daha etkil iletişim kurabilirsiniz. kendi kör noktalarınızı fark ederek ilişkilerinizde zayıf yanlarınızı geliştirebilir ve iletişiminizle çevrenize daha iyi bir imaj bırakabilirsiniz.

hiç kimse beden dilinin ifadelerinden kaçamayacağı veya bunu bastıramayacağı için bu dili ögrenmeye çalışmak çok yararlıdır.

dil yalan söylese bile,

gözlerimiz, dünyaya açılan pencereler olmaktan başka, etkili bir iletişim içinde önemli bir role sahiptir. ilişkilerin daha iyi olabilmesi için, konuşulan kişinin mutlaka gözlerine bakmak gerekir. böylece kurulan iletişimde karşıdakinin güveni de kazanılmış olur. dil yalan söylese de beden, gözler ve yüz yalan söyleyemiyor. duygu ve düşünceler kelimelerin arkasında gizlenebilse de beden dilinde bu mümkün olmuyor.

duruşunuzun önemi,

bedenin duruşuna iletişim dilinde “postür” deniyor. etkili bir iletişim için, vücudun her zaman dik olması gerekiyor. bu kişinin kendinden emin ve güvenli olduğunun bir göstergesidir. eğer ayakta değil, oturuyorsanız, koltuğu doldurarak oturmalısınız. koltuğun ucunda oturmak, çekingen pasif olduğunuz izlenimini verir. birisiyle konuşurken ona doğru eğilmeniz o kişiye değer verdiğinizi gösterir. bedenin duruşu ruhi durumu da etkiliyor. üzgün ve çöküntü içindeyseniz, omuzlarınızı yükseltip başınızı dik tuttuğunuzda üzüntünüzün hafiflediğini görürsünüz.

konumunuzu iyi seçin,

insanlarla kurulan iletişimde yakınlık da önem taşıyor 0-25 cm. mahrem alan, 45-46 cm. en uygun iletişim alanıdır. bu yüzden karşımızdaki kişi ile iletişime geçtiğimizde alanımızı iyi seçmemiz gerekiyor.

kıyafet ve aksesuarlar

ilk defa karşılaşılan bir kişi hakkında, ilk 30 saniye içinde belli bir izlenim oluşur. bu arada insanların yüzde 70’inin ilk karşılaştıkları kişinin önce ayakkabılarına baktıkları da tespit edilmiş. bunun için etkili bir iletişimde dış görünüş büyük önem taşıyor. kıyafetler ve aksesuarlar hem kişiliği hem de inançları yansıttığı için ilk defa gidilen önemli yerlerde tepki almayacak şekilde giyinmek gerekir. unutulmaması gereken bir husus da, dışarıda göreceğiniz itibar ve saygının, kendinize göstereceğiniz özen kadar olacağıdır.

[blockquote style=”2″]“insanlar kıyafetleri ile karşılanırlar, karakterleriyle uğurlanırlar”[/blockquote]

bunlara ek olarak beden dilinin önemini ve konuşan bedenimizin karşımızdaki kişiye neler anlattığına bakacak olursak iletişim anında hareketlerimiz bunları yansıtır.

· karşınızdaki insana bakıyorsanız,

· dinlerken başınızı hafif hafif sallıyorsanız,

· elinizle çenenize veya burnunuza hafif hafif vuruyorsanız,

· konuşurken hafifçe öne doğru eğiliyorsanız,

· dinlerken arkaya yaslanıyorsanız

insanlar sizi ilgili ve saygili biri olarak algılanır.

· insanların yüzlerine bakmıyorsanız,

· göz teması kurmuyorsanız,

· kollarınızı kavuşturuyorsanız,

· elleriniz sıkılıysa,

· burnunuzla,ellerinizle,ağzınızla,kulaklarınızla oynuyorsanız,

· ayaklarınız çapraz duruyorsa,

· karşınızdakinden uzak durmaya çalışıyorsanız

insanlar sizi kaçinmaci ve savunmaci olarak algılar.

· gözlerinizi kırpmıyorsanız,

· karşınızdakinin gözlerine bakıyorsanız,

· elinizi yüzünüzden uzak tutuyorsanız,

· elleriniz parmak uçlarını birleştirerek yukarı doğru işaret edecek şekilde duruyorsanız,

· ayaktayken elleriniz açık ve kollarınız yandaysa

insanlar sizi özgüveni olan biri olarak algılar.

· gözlerinizi sürekli kırpıştırıyorsanız,

· dudaklarınızı ısırıyorsanız veya yalıyorsanız,

· boğazınızı temizliyorsanız,

· ellerinizin pozisyonu sık sık değişiyorsa,

· ellerinizi açıp, kapatıyorsanız,

· ayaklarınızı yukarı,aşağı, öne arkaya sallıyorsanız,

· konuşurken ellerinizi ağzınıza, dudaklarınıza koyuyorsanız,

· sürekli kıpırdanıyorsanız,

· elleriniz kenetlenmişse,

· kulağınızı çekiştiriyorsanız

insanlar sizi sinirli, gergin, sabirsiz, sikintili olarak algılar.

· karşınızdakine gözlerinizi kırpmadan dik dik bakıyorsanız,

· işaret parmağınızı karşınızdakine uzatıyorsanız,

· elinizle ensenizle oynuyorsanız,

· karşınızdaki otururken siz ayağa kalktıysanız,

· gözlüğünüzün üstünden bakıyorsanız,

· kaşlarınız çatıksa,

· dirseğiniz masanın üzerindeyse,

· elleriniz iki yanınızda belinizde duruyorsa,

· başınız öne eğik, çeneniz göğsünüze yakınken karşıya bakıyorsanız

insanlar sizi saldirgan biri olarak algılar.

· insanların yüzüne bakıyorsanız, göz teması kuruyorsanız,

· gülümsüyorsanız,

· onlar konuşunca başınızı sallayarak onaylıyorsanız,

· elleriniz açıksa,

· kollarınız serbest veya yanınızda açıksa,

· ayaklarınız düz duruyorsa,

· karşınızdakine doğru hafifçe eğilimli duruyorsanız

insanlar sizi dost ve arkadaş, samimi ve içten biri olarak algılar.

düşüncelerimiz duygularımızı, duygularımız da beden dilimizi etkiliyor.

yani ne söylediğimizden çok, onu nasıl ifade ettiğimiz daha önemli.
(bkz: birgül ercan)