|
yediveren ikinci kuşak yazar / 23 temmuz 2017, pazar 21:47 |
24 entry
1 başlık
1 takip eden
1 takip edilen
dikkat çekici bir renktir.duygusal yoğunluğu arttırır.
temizlik ve saflığı simgeleyen renk.
bütün renkler aynı hızla ilerliyordu birinciliği beyaza verdiler.
bütün renkler aynı hızla ilerliyordu birinciliği beyaza verdiler.
iç güzellikten çok dış görünüşe aldanan kızları korkutan söylenti.
hayattaki çok küçük ayrıntıların farkına varabilen,harika bir gözlemci.mizah anlayışı süper olan aşırı sempatik adam.
bireylerin gelişim dönemlerine göre kız ve erkeğin aynı tuvaleti kullanmasının olumlu olumsuz yönleri vardır.okul öncesi dönemde çocukların cinsiyet farkındalığı sağlanması için kız ve erkek çocukların aynı tuvaletı kullanmasında sakınca yoktur.ülkemizde bir anaokulunda çocukların tuvaletlerinde kapı yoktur ve ortak alandır.ancak ortaögretimde gelişim dönemlerinden dolayı aynı tuvaleti kullanmaları tehlikeli olabilir.
aşk,onu gördüğünde hayattan soyutlanmaktır.aşk,uçurumun kenarında gözleri bağlı yürümektir.
sabırlı,merhametli ve anaç ruhlu insanların yapabileceği meslek
bir nevi ölümden korkmak.çünkü insanlar her an ölebileceğini düsünmezler veyahut düşünmek istemezler.her yaş alışında ölüme biraz daha yaklaştıklarını hissederler.
önyargılı oluşun farklı bir şekilde ifade edilişi.sağ kulağını tut denilen insanın sol eliyle sağ kulağını tutması kadar boş ve saçma bir insan gibi görünme çabası.
harese nedir, bilir misin oğlum? arapça eski bir kelimedir. bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. harese şudur evladım: develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar.keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. bunun adı haresedir.
mardinli hüseyin ile işid zulmünü iliklerine kadar yaşayan ezidi kızı meleknaz'ın hikayesini anlatan zülfü livaneli'nin eseridir.
öğrencilere psikolojik baskı yapıp yazdığı kitabı almaya mecbur bırakan, sattıktan sonra da gittiği her yerde göğsü kabararak anlatan hocadır.
içinde merhamet sevgi kırıntısı olmayan öğretmendir.sabırsız ve öfke kontrolunu saglayamayan,öğretmen olmayı haketmeyen bir insandır.