#3509
19.yüzyılın sonlarında fransa’da doğmuştur. önce resimde, sonra da edebiyatla etkisini göstermiştir. dış dünyanın sanatçıda bıraktığı izlenimleri anlamayı amaçlamıştır. onlara göre sanatçı, dünyayı olduğu gibi anlatamaz. ancak hayallerle süslenmiş izlenimler yardımıyla anlatıiabilir. sembolizmin uzantısı sayabileceğimiz empreyonizm, “sanat için sanat” anlayışını benim­semiştir. sanatçılar, ölçü ve uyağa önem verme­miştir. onlara göre gerçek, kişisel izlenimlere göre değişir. bu izlenimler de göreceli, yani sanatçıdan sanatçıya değişebilen niteliktedir.
19. yüzyılın sonlarında fransa’da ortaya çıkan, oradan diğer ülkelere yayılan, dış dünyanın sanatçıda bıraktığı izlenimleri yansıtmayı amaçlayan akıma empresyonizm akımı (izlenimcilik) denir.
empresyonizm, önce resimde, sonra edebiyatta etkili olmuş bir akımdır. empresyonist sanatçılar dış dünyayı olduğu gibi değil de algıladıkları biçimde anlatmayı amaçlamışlar, öznelliği benimsemişlerdir. onlara göre, bu dünya sanatçılara heyecan ve ruhi dalgalanmalar veren bir uyarıcıdır. sanatçının görevi, duyduğu heyecanı, ruhi dalgalanmaları dile getirmek olmalıdır.
edebiyat eleştirmeni k. haedens’e göre, empresyonist şiirlerde sözcükler, yepyeni biçimlerde birleşir, bir “fosfor ışığı” içinde yıkanırlar.
empresyonist şairler, şiirde biçime, kafiyeye önem vermezler. “sanat için sanat” anlayışını benimseyerek, edebiyatın toplumsal bir görevi üstlenmesine karşı çıkarlar.
empresyonizm, sembolizm akımının özelliklerini taşıyan bir akım olarak değerlendirilebilir. sembolizm akımı içinde yer alan bazı şairler, emprosyonizmin de temsilcileri olmuşlardır.
bu akım en çok resimde etkili olmuştur. edebiyatta geliştiği başlıca türler şiir ve tiyatrodur.